Dünya lastik devi Pirelli, premium segmente odaklanarak ve hızlı
gelişmekte olan ülkelerdeki endüstriyel varlığını güçlendirerek büyümesini
sürdürüyor. 2011 finansal sonuçlarını açıklayan Pirelli Grubu’nun konsolide
vergi ve faiz öncesi geliri bir önceki yıla göre %10,3 artış gösterirken,
Pirelli Lastiklerinin gelirleri %11,5 artış gösterdi. Pirelli Grubu’nun 2010
yılı cirosu %16,6 artışla 2011 yılında 5,65 milyar Euro ciroya ulaşırken, Grup 2012
yılında cirosunu %17 artırarak 6,6 milyar Euro’ya ulaştırmayı hedefliyor.
Pirelli Grubu’nun başarısındaki Türk Pirelli’nın katkılarının altını çizen
Türk Pirelli CEO’su Mete Ekin “Pirelli
Grubu’nun en büyük üretim üssü olarak Türk Pirelli’nin katkısının önemi büyük. Pirelli
Grubu %16,6 büyürken biz Türk Pirelli olarak ciromuzda %40 büyüme
gerçekleştirdik. Yılda ürettiğimiz 8 milyon lastiğin %60’ını ihraç ederek
ülkemiz ekonomisine önemli katkı sağlıyoruz” dedi.
Uluslararası arenada endüstriyel kapasitenin artırılması yönünde bir
strateji izleyen Pirelli, 2011 yılında İtalya’da bulunan Settimo Torinese tesisinin
inşaatına ve Romanya’da bulunan Slatina tesisinin yapılandırmasına devam ediyor.
Arjantin’de yeni bir kamyon lastiği üretim fabrikasının kurulmasını planlayan
Pirelli, Meksika’da inşa edilmekte olan yeni tesisin inşaatını ise kısa bir
süre içerisinde tamamlayarak 2012 yılının ilk çeyreğinde faaliyete geçirmeyi
planlıyor. Rusya’da ise Pirelli’nin Russian Technologies firması ile
gerçekleştirdiği işbirliği çerçevesinde Kirov ve Voronezh üretim tesislerinin Pirelli’nin
yönetime geçmesi 2011 yılının sonunda gerçekleşti.
Pirelli ürün bazında bakıldığında da son derece başarılı bir yılı geride
bıraktı. Motosiklet pazarında “Diablo Rosso II” lastikleri ile adından söz
ettiren Pirelli, küçük ve orta sınıf otomobiller için tasarlanan ve çevre dostu
özellikleri ile öne çıkan “Cinturato P1” ve 2011-2013 yılları arasında tek
resmi tedarikçi olarak önemli bir rol üstlendiği Formula 1’den elde ettiği teknolojik
deneyimle üretilen ilk lastik olan “P Zero Silver” ile dikkat çekti. Formula 1 ile birlikte marka değeri 2011
yılında 2.27 milyar Euro’ya ulaşan Pirelli için Formula 1 sadece markasının imajının güçlendirilmesinde
mükemmel bir araç olmakla kalmıyor, aynı zamanda elde edilen bilgi birikimi, teknoloji
ve deneyimleri yol lastiklerine aktarmasında da önemli bir rol oynuyor.
Teknoloji ve yenilikçilğe yaptığı yatırımlarını AR-GE çalışmaları il
destekleyen Pirelli, premium lastiklerden elde ettiği cirosunun %7,2’sini AR-GE’ye
harcıyor. Pirelli’nin, 2010 yılında 149,7 milyon Euro olan Ar-Ge harcamaları 2011
yılında 169,7 milyon Euro seviyelerine ulaştı. Bu ise konsolide cironun %3’ü
anlamına geliyor ve lastik sektöründeki en yüksek oranlardan biri olarak dikkat
çekiyor.
Sürdürülebilirlik konusunda da önemli çalışmalar gerçekleştiren Pirelli, 2011
yılında, 2009 yılına oranla su tüketiminde %28’lik bir azalma ve ayrıca CO2
emisyonları ile enerji tüketiminde %8’lik bir azalma gerçekleştirdi. Eğitime de
yatırım yapmaya devam eden Pirelli 2011 yılında çalışan başına ortalama 6,2 gün
eğitim gerçekleştirdi. Pirelli, 23 Ocak 2012 tarihinde Milano’da gerçekleştirdiği
uluslararası Sürdürülebilirlik Günü konferansıyla da yol güvenliği konusuna
dikkat çekti. Pirelli’nin çalışan sayısı ise, Rusya’daki Kirov fabrikasının satın
alınması ile birlikte 2.772 kişilik bir artışla 31 Aralık 2011 tarihi
itibariyle 34.259 çalışana ulaştı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder